Okula Başlayan Çocuklar İçin Motivasyon İpuçları
Tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de etkisi altına alan Covid 19 pandemisinden en çok etkilenen sektörlerden birisi de eğitim sektörüdür. Eğitimcilerin uzaktan, dijital eğitimle eğitimini tamamlamaya çalıştığı çocuklar ne yazık ki okula gitmenin getirdiği birçok pozitif etkiden uzak kaldılar. Ülkemizde aşılama oranlarının da artması ile birlikte yüz yüze eğitim tekrar gündeme geldi. Ancak şimdi de yaklaşık 3 dönemdir uzaktan eğitim alan çocukların okula gitmekle ilgili çekinceleri oluştu. Birçok çocuk ev ortamında yapılan uzaktan eğitime alışmış artık okula gitmeyi istemez hale geldi. Okula uzun bir aradan sonra tekrar başlayacak olan çocuklarımızın biraz motive edilmeye ihtiyaçları olacak gibi duruyor.
Pandemi dışındaki dönemlerde de çocukların okula başlamaları özel bir dönemdir bu nedenle özel bir davranışı hak eder. Birçok çocuk okula heyecan içinde başlasa da bir süre sonra belli kurallara uymak zorunda kalmak, dersler, ödevler, sorumluluklar isteksiz davranmalarına neden olabilir. Çocukların okul hayatına uyumları kendi kişisel özellikleri yanı sıra aile ve eğitim kadrosu ile yakından ilgilidir. İlgili ve destekleyici bir aile ortamı, özverili ve iyi yetişmiş bir eğitim kadrosu çocukların eğitim hayatında belirleyici olacaktır.
Çocuklarımız için okulu cazip hale getirebilmek için yapılabilecekleri sıralarsak;
-Çocuklar okula başlamadan çocuklara okul ortamı anlatılmalıdır. Çocuk okul ortamında neyle karşılaşacağını bilerek okula gitmelidir. Çocuklara okul ortamı anlatılırken gerçekçi olunmalı sadece oyun oynayacağı algısı yaratılmamalıdır. Ancak çocuklara okula gidilmesi gerektiği bunun onlar için önemli olduğu ve okula gidilmesi dışında bir şansları olmadığı mesajı da mutlaka verilmelidir.
-Özellikle içinde bulunduğumuz bu özel pandemi döneminde de diğer dönemlerde de çocukların okula başlaması ile ilgili en az çocuklar kadar veliler de tedirginlik yaşamaktadır. Ancak velilerin bu tedirginliklerini çocuklara yansıtmaları çocukların stresini daha da artırmak dışında bir işe yaramaz. Bu nedenle ailelerin çocukların yanında kendi şüphelerini paylaşmamaları, çocuklara okul ortamının güvenli olduğu ve okul ortamında nasıl davranılması ile ilgili gerekli bilgilendirmeleri yapması gereklidir. Çocukların kendini güvende hissetmesi sağlanmalı ve çocuklar okul için cesaretlendirilmelidir.
-Çocukların tedirginliklerinin giderilebilmesi için mümkünse ilk gün güvendiği bir yakını ile okula gitmesini sağlamak uygun olur. Böylece hem çocuk hem de veli çocuğun okul ortamını göreceği için iki tarafta kendini daha rahat hissedecektir. Ancak ailelerin çocuğa eşlik etme süresi birkaç günü geçmemeli, çocuğun kendi adaptasyon sürecini yaşamasına izin verilmelidir.
-Çocuğun okulla ilgili tedirgin olduğu konuları anlatmasına izin verilmelidir. Çocuğun aklında ki soru ve sorunlar giderilmeye çalışılmalıdır. Bu dönemde çocuklar sabırla ve ilgiyle dinlenilmelidirler.
-Çocuklar için okulun ders ve ödevlerden ibaret olduğu algısı yaratmak ailelerin en büyük yanlışlarından biridir. Özellikle ilköğretim çocuklarının hala oyun çocukları olduğu unutulmamalı ve çocuklara okuldan döndükten sonra dinlenmeleri, oynayabilmeleri ya da alışkın oldukları diğer faaliyetleri yapmaları için fırsat yaratılmalı ve sürekli ödevini yap, ders çalış telkini ile çocuk huzursuz edilmemelidir.
-Çocuklar okula gidecekleri günler için önceden hazırlanmalıdır. Kıyafetleri çantası hazır olmalıdır. Tüm hazırlıkların yapılabileceği uygun zaman diliminde uyanılmalı, çocuk evden apar topar ve telaş içinde çıkmamalıdır. Böyle stresli bir ortamdan çıkarak okula giden çocuk okula gitmek istemeyecek gitse de okulda konsantre olması zorlaşacaktır.
-Çocuklar için alınan kıyafetler okul malzemeleri de bir motivasyon aracı olarak kullanılabilir. Bu amaçla alınan malzemelerin çocukların seçmesi, sevdiği karakterlerin özelliklerini taşıması onları motive edecektir.
-Çocuğa artık bazı faaliyetleri tek başına yapabileceği, kitaplarını kendi okuyabileceği anlatılmalıdır. Böylece okula gitmenin ona katkıları olacağı açıklanmalıdır.
-Ailelerin en sık yaptığı hatalardan biri de okula giden çocuklarını sınıflarında ki diğer çocuklar ya da çevredeki çocuklar ile kıyaslamaktır. Bazı çocuklar okula daha kolay uyum sağlarken bazıları bu süreci daha zor atlatabilir. O nedenle bu iki grup çocuğun kıyaslanmamasına özen gösterilmelidir. Aileler her çocuğun özel olduğunu hepsinin farklı alanlarda farklı becerileri olduğunu unutmamalı, çocukları birbiri ile kıyaslamadan her çocuğun kuvvetli olduğu yönünü ortaya çıkarmaya çalışmalıdırlar.
-Aileler çocukların gün içinde okulda nasıl vakit geçirdiklerini genellikle çok merak ederken çocukların bir kısmı bu süre ile ilgili olayları anlatmak istemez ailelerin ısrarcı soruları ne yazık ki çocukları zaman içinde okuldan soğutabilir. O nedenle çocukların özellikle okula başlayış döneminde ısrar edilmeden gün içi yaşananlar sorulabilir. Farklı sorunlardan şüphelenilmesi halinde öğretmen ile bağlantıya geçilmesi daha uygun olacaktır.
-Çocuklara okulun yeni bilgiler öğrenilerek yeni arkadaşlar bulmak için olduğunu okulda keyifli vakit geçirmenin mümkün olduğu mutlaka anlatılmalıdır. Çocuğun okulda yapılan sosyal faaliyetlere katılımı sağlanarak sosyal çevre oluşturmasına katkıda bulunulmalıdır. Bir sosyal gruba yada okul kulübüne ait olmak çocukları oldukça motive etmektedir.
-Çocukların okuldaki olumlu davranışlarının taktir edilmesi, başardıkları için teşekkür edilmesi, küçük ödüller verilmesi çocukları motive edecektir. Kendilerini önemli ve iyi hissetmelerini sağlayacaktır.
Çocukların tüm bunlara rağmen hala okula devam etmek istemeleri, ders başarılarının düşük olması durumunda uzman desteği alınması uygun olacaktır.