Asitli İçecekler
Asitli içecekler diğer bir adıyla gazlı içecekler besin değerleri oldukça az olan ancak düşük hacimlerinde çok fazla enerji bulunan yani aslında boş kalorili içeceklerdir. Asit ve şekerle zenginleştirilen bu içecekler farklı renkte ve aromadadır. Birçok asitli içeceğin içinde bulunan maddeler üretici firmalar tarafından açıklanmaz. Bu nedenle de içeriğinde ne olduğunun tam olarak bilinmediği birçok içecek mevcuttur. Bu içecek markaları, gelen tepkiler nedeni ile son yıllarda light ya da şekersiz diye isimlendirilen daha düşük kalorili ürünler çıkarmış olsalar da hala tamamen zararsız hale gelmiş değildirler.
Toplumda fast food beslenme alışkanlığının artması ile birlikte asitli içecek tüketimi de artmıştır. Bu içeceklerin tüketimindeki artış nedeni ile su, süt, süt ürünlerinin tüketimi azalmıştır. Son yıllarda toplumda daha sık görülen obezite, reflü, karaciğer yağlanması gibi rahatsızlıkların artmasında tüketimi artan asitli içeceklerde etkenler arasında sayılır.
Asitli içeceklerin vücuda çok farklı etkileri vardır. Hemen hemen faydalı hiçbir etkisi olmayan bu içeceklerin genelde etkileri vücut için zararlıdır. Üstelik bu içeceklerin raf ömrünü uzatmak amacı ile kullanılan kimyasal katkı maddeleri nedeni ile de çeşitli hastalıklara zemin hazırlamaları gündemdedir. Günde 2 bardağa yakın asitli içecek tüketiminin hücreleri yaklaşık 6 yıl yaşlandırdığı yönünde çalışmalar vardır.
Asitli İçeceklerin İçeriğinde Neler Bulunur?
Asitli içeceklerin içeriğinde karbondioksit, asit içeriğini sağlamak için fosforik asit ve sodyum sitrat, renklendirici olarak karamel, tat vermesi için şeker, aspartam, sukroloz, raf ömrünü uzatmak için koruyucu olarak sodyum benzoat bulunur. Ayrıca kafein ve doğal aroma vericilerde içerikte yer alır. Asitli içecekler genellikle kutularda ya da plastik şişelerde bulunur. Kutularda bulunan bir diğer zararlı madde olan bifesanol A nın da vücuda zararlı etkileri bilinir.
Asitli İçeceklerin İçindeki Maddelerin Etkileri Nelerdir?
Fosforik Asit: Asitli içeceklerin diş ve kemik sağlığı üzerine olan olumsuz etkilerinde katkısı vardır. Vücudun kalsiyum emilimini azaltır. Kalsiyum emiliminin azalması daha sonra kemik erimesi gibi sorunlara yol açar. Sindirim sistemindeki kimyasal etkileri nedeni ile sindirimi zorlaştıran Fosforik asit vücuda yararlı maddelerin emilimini engeller. Fosfat içeriği nedeni ile fazla tüketiminde böbrek taşına neden olur.
Aspartam: Tat vermek amacı ile diyet yiyecekler/içeceklerde ya da ayrıca tatlandırıcı tablet olarak bulunur. Yapılan çalışmalarda şeker hastalığı, epilepsiye neden olmasının yanı sıra kanserojen etkileri üzerinde veriler vardır.
Şeker: Bu içecekler içerdikleri yoğun şeker miktarı nedeni ile vücutta ciddi sorunlara yol açar. Şekerin en yoğun kullanıldığı sektörlerden biri ne yazık ki asitli içecek sektörüdür. Günlük olarak alınması gereken kalori miktarının çok büyük kısmı bu içeceklerden alındığı için kişilerde insülin seviyesinde bozulma, kan şekerinde yükselme ve ciddi kilo alımı görülür. Çağımıza ait en önemli sağlık sorunlarından biri olan obezite bu içeceklerin tüketiminin artması ile birlikte daha sık görülmektedir. Gün içinde alınan asitli içecekler nedeni ile alınan fazla kaloriler vücutta yağ olarak depolanır.
Son dönemde yapılan çalışmalarda tüm yaş gruplarında şişmanlık ile asitli içecek arasındaki ilişkiler ortaya koyulmuştur. Asitli içeceklerde bulunan früktoz şurubu nedeni ile özellikle şeker hastalarında kan şekeri seviyeleri yükselebilmekte sağlıklı bireylerde ise şeker hastalığı riski artar.
Asitli içecek tüketenlerin obeziteye yakalanma ihtimalinin yaklaşık 1.6 kat fazla olduğu gösterilmiştir.
Kafein: Tansiyon seviyesinde yükselme, kalp atım hızında artış, uykusuzluk, sinirlilik asitli içeceklerin içinde bulunan kafeine ait etkiler olarak kabul edilir. Bu madde vücutta hormon dengesini bozarak etkilerini gösterir. Asitli içeceklerin içeriğindeki kafein alışkanlık yapar bu da içeceklerin daha fazla tüketilmesine neden olur.
Asitli içeceklerin yoğun tüketimi içeriklerindeki asit miktarı nedeni ile özellikle çocukluk çağında diş gelişimine olumsuz etki yapar ve kemik demineralizasyonuna sebep olur. Asitli içecek tüketenlerde diş mineleri normalden 2-3 kat fazla yıpranır.
Ayrıca asitli içecek tüketimi nedeni ile besinlerle alınan demirin emilimi de azalmakta bu da demir eksikliğine bağlı kansızlığa yol açmaktadır.
Ayrıca asitli içecekler mide de çeşitli etkilere yol açarak reflü, ülser, gastrit şikayetlerini artırmakta mide ve bağırsaklarda şişkinliğe neden olur.
Gazlı içecekler içildiğinde,
Daha ilk dakikalarda vücuda yaklaşık 25 küp şeker alınmış olur. Kana karışan bu kadar yüklü şeker girişi kan şekerini yükseltir. İnsülin salgısı artar. Uyarılan karaciğer bu yüksek kaloriyi yağ olarak depolamaya başlar. Yaklaşık 40 dakikada kafeinin tamamı emilir. Kan basıncı artar. Asitli içeceğin içindeki kimyasalların beyine ulaşması ile dopamin salgısı artar ve keyif duygusu başlar. Yaklaşık bir saat sonra fosforik asit bağırsaklarda minerallerin emilimini azaltır.
Ülkemiz kültüründe asitli içeceklerin yerine tüketilebilecek çok daha sağlıklı içecekler bulunmaktadır. Sağlığa yararlı süt, süt ürünleri, doğal sıkılmış meyve sularının tüketimi öneriler arasındadır. Asitli içeceklerin tüketilmesi alışkanlığı çok erken yaşlarda başlamaktadır. Özellikle gençler arasında da oldukça yaygındır. O nedenle çocukluk yaş grubunu bu tarz içeceklerden uzak tutmak, sağlıklı içeceklere yönlendirmek gereklidir. Bu alışkanlık başlamadan önlemek daha kolaydır. Gazlı içeceklerle birlikte tüketilen diğer gıdaların sağlıklı etkileri de bu içecekleri tüketimi ile azalır.